Hitchcockvari bir psikolojik gerilim olan dördüncü uzun metrajlı filminde Dolan, yine farklı bir film türünü deniyor. Filmde (yönetmenin canlandırdığı) Tom, sevgilisi Guillaume’un cenazesi için Quebec kırsalına gider. Orada, Guillaume’un annesi ve ileri derecede maço abisi Francis ile tanışır. Kederli ailenin bu ilişkiden haberinin olmadığı açıkken, Francis şaşırtıcı bir oyunun kurallarını birer birer koymaya başlayınca işler iyice karışır. Bu oyun Tom’u hem boğar hem de heyecanlandırır. “İstemeden de olsa imkânsız aşkla ilgili bir üçleme çektikten sonra artık sağlam bir değişiklik yapmanın zamanı gelmişti. Önümde birkaç seçenek vardı. Çekmecemi açtım; üstlerinde yazı yazacak yer kalmamış bir sürü not kâğıdı ve peçete buldum. Bir dolu fikir, diyalog, hatta TV rehberinde bulacağın türden iki üç de konu özeti yazmışım. Bana şıpın işi çekebileceğim, yıldırım gibi bir konu lazımdı. O anda aklıma Tom Çiftlikte oyunu geldi. 2011 kışındaydık.” – Xavier Dolan