Selma, Çekoslovakya’dan göç etmiş, Amerika’nın kırsalında bir fabrikada çalışan bekar bir annedir. Onun kurtuluşu, müziğe olan tutkusu, özellikle de klasik Hollywood müzikallerindeki şarkılı, danslı sahnelerdir. Ancak Selma’nın üzücü bir sırrı vardır: Gözlerini kaybetmektedir ve oğlu Gene de aynı kaderi paylaşacaktır; eğer Selma onun ameliyatı için yeterince para biriktiremezse. Umutsuz bir komşusu, Selma’yı haksız yere birikimlerini çalmakla suçladığında, kadının hayatındaki dram trajik bir finale doğru tırmanır.